BUNDAN SONRA BURADA MÜMKÜN OLDUGUNCA YAYINLAYACAGIM RESİMLİ ANLATIMLARLA N.G NİN KONULARINI!!!
İLK KONU ALTERNATİF ENERJİ
Dünya, fosil yakıtların tükenmesi halinde enerji açlığını nasıl doyuracağını tartışıyor. Batı ülkeleri dev rüzgâr türbinlerinin üretiminde birbirleriyle yarışıyor. Güneş panelleri 150 milyon kilometre uzaklıktaki bir "ocak"tan enerji depolarken, hidrojen yakıt hücreli otobüsler de Avrupa sokaklarında dolaşıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanımı dahi gezegenimizin enerji gereksiniminin karşılanmasında yetersiz kalabilir.
ÖZGÜRLÜK!
Kablo kılıfları, küçük bakır parçaları, sarı bağlantı elemanları, yalıtkan saplı kerpetenler... Darmadağın bir odada, elektriksel bir coşkudan geriye kalanlarla her yanım kuşatılmış bir halde duruyorum. Benim için tüm bunlar özgürlüğe giden yolda kullanılan araçlar.
Biraz önce evimin çatısına bir düzine güneş paneli kurdum ve tıkır tıkır işliyorlar. Bir sayaç, 1285 watt (W) enerjinin güneşten -direkt olarak- evimin elektrik sistemine girip bataryalarımı şarj ettiğini, buzdolabımı soğuttuğunu, bilgisayarımı çalıştırdığını ve yaşamımı özgürleştirdiğini gösteriyor.
Enerji özgürlüğünün verdiği bu coşku bağımlılık yapıcı. Beni yanlış anlamayın: fosil yakıtları seviyorum. Evimin olduğu adada elektrik ya da doğalgaz olmasa da eşimle normal bir yaşam sürüyoruz. Ve biz propan gazıyla çalışan buzdolabı, gaz lambası ya da kompostlama yapan tuvalet istemiyoruz. Bizim istediğimiz, pek çok elektrik prizi ve bir de cappucino makinesi. Bu panelleri çalıştırdığımdaysa... Aman Allahım!
National Geographic'in Haziran 2004 sayısındaki makalede de ("Ucuz Petrolde Son") anlatıldığı gibi artık hiç de ucuz olmayan petrol yakın bir dönemde inişe geçebilir. Basra Körfezi'nden Nijerya ya da Venezuela'ya dünyada petrol rezervlerinin bulunduğu yerlerin çoğunda yaşanan istikrarsızlıklar, bu yaşam damarının güvenilirliğini zorluyor. Doğalgazın bir yerden bir yere aktarılması zor olabiliyor ve bir gün tükenme olasılığı doğalgaz için de söz konusu. Kömür veya büyük oranda el değmemiş halde duran katran kumu ve şeyl yatakları yakın dönemde tükenmeyecek. Ancak geçtiğimiz eylül ayında yayımlanan makalede de ("Dünya Alarm Veriyor") belirtildiği gibi, kömür ve diğer fosil yakıtların açığa çıkardığı karbon dioksitin gezegeni ısıttığı açıkça görülüyor.
Fosil yakıt miktarında bir düşüş yaşanacağı konusunda duyulan kaygıdan kurtulmaksa cezbedici bir duygu. Yeni panellerim sayesinde sınırsız enerji ile aramda hiçbir engel yok -ne yabancı bir ülke, ne bir enerji şirketi, ne de karbon emisyonunun getirdiği suçluluk duygusu. Özgürüm!
Yani, hemen hemen. Ve bir bulut geliyor...
Gölge, panellerimin üzerini hızla örterken yüreğime de bir ağırlık çöküyor. Ölçüm aleti sadece 120 watt'ı gösteriyor. Jeneratörü çalıştırıp biraz daha benzin tüketmek zorunda kalacağım. Enerji özgürlüğünü elde etmek hiç de kolay olmayacak. Bu özgürlükte asıl sorun ise bağımlılık yapıyor olması; hep daha fazlasını istiyorsunuz.
Küçük ölçekte düşünüldüğünde ben de dünya genelinde hükümetler, sanayi kuruluşları ile özel yaşamlarında bu ilginç ve çekici özgürlüğü tadan ve daha çoğunu bulmaya karar veren insanlar gibiyim.
Alternatif Enerji
Cabazon'da (Kaliforniya) gerçek boyutlarından daha büyük bir Tyrannosaurus rex maketinin bir aracın gerisinde pusuya yatmış olarak göründüğü bu fotoğraf karesinde doymak bilmez iştahlar biraraya gelmiş gibi. Bu tür hantal araçlar, fosil yakıtlara dönük susamışlığı simgeliyor. Gittikçe artan çevre kirliliği ve önümüzdeki yıllarda doruğa çıkacağı ve sonunda da inişe geçeceği tahmin edilen petrol üretimi karşısında, uzmanlar, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra, biyodizel ve bitki atıkları gibi biyoyakıtları kapsayan alternatif enerji kaynaklarının geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Delaware Üniversitesi'ne bağlı Enerji ve Çevre Politikası Merkezi'nin müdürü John Byrne, "Geçmişte yakıt için kullandıklarımıza değil, geleceğin enerji kaynaklarına ve teknolojilerine bakmalıyız," diyor. "Yenilenebilir enerji kaynakları genç bir teknoloji. Gelecekte çevre sağlığını ve ekonomik büyümeyi sağlayacak olanaklar da burada."
Geleceğin Çiftlikleri
Danimarka'nın başkenti Kopenhag açıklarındaki Middelgrunden Rüzgâr Parkı'nda türbinler devasa fırıldaklar gibi dönüyor. Elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 20'sini rüzgârdan elde eden Danimarka, türbin teknolojisinde önde gelen ülkelerden biri. İspanya ve Almanya gibi diğer Avrupa ülkelerinin de rüzgâra büyük ilgi göstermesi nedeniyle, bu alan da en hızlı gelişen enerji sektörlerinden biri oldu. Buna karşılık, doğal yapının geniş rüzgâr potansiyeli taşıdığı ABD'de rüzgârdan elde edilen enerjinin oranı yüzde 1'in altında. California Üniversitesi'nden (Berkeley) Dan Kammen, bunun yaklaşım farkından kaynaklandığını söylüyor. "İşin doğrusu, bir enerji politikamız yok. Çeşitliliğin değerini kavramıyoruz."
Güneş Enerjisi Sistemlerinde Gelişme
Leipzig (Almanya) yakınlarında 33.500 fotovoltaik panelin yer aldığı bu alan, dünyanın en büyük güneş enerjisi parklarından biri. Beş megawatt'a kadar elektrik üreten paneller ortalama 1800 evin gereksinimini karşılayabilecek kapasiteye sahip. Hâlâ pahalı olan güneş enerjisi teknolojisi, devlet desteği olmaksızın daha ucuz olan fosil yakıtlarla rekabet edebilecek durumda değil. Bununla birlikte, maliyetinin gelecekte düşmesi beklenen bu umut verici enerji kaynağı endüstrileşmiş ülkelerde olduğu gibi, endüstrileşme yolundaki ülkelerde de başarı elde ediyor. Örneğin, birçok kişinin elektrik şebekesine uzak yerlerde yaşadığı Kenya'nın kırsal kesiminde her yıl yaklaşık 20 bin küçük ölçekli güneş enerjisi sistemi satılıyor.
Yeni Bir Yol
San Francisco'da işçiler Moscone Toplantı Merkezi'nin çatısına güneş enerjisi panelleri yerleştiriyor. Bu proje, etkin enerji ve güneş teknolojisinin çığır açan örneklerinden biri. Merkezdeki 5400 panel 675 kilowatt kadar elektrik üretiyor ve 100'den fazla evin gereksinimini karşılayabilecek bu kapasitesinin yanı sıra, gelişkin aydınlatma ve soğutma sistemleri ile diğer koruma önlemleri sayesinde bunun neredeyse beş katı kadar enerji tasarrufu sağlıyor. ABD'de enerji devrimi çoğunlukla eyalet düzeyinde bir gelişim seyri izliyor ve Kaliforniya ülkede en çok enerji tüketilen eyaletlerden biri olarak, alternatif kaynakları geliştirip uygulamaya geçirmede başı çekiyor. Moscone Merkezi'nin enerjiye yeşil yaklaşımı öylesine tutmuş ki, bölgedeki üniversitelerin öğrencileri ve uluslararası heyetler tesislerini gezmeye geliyor.
OCAK 2005
KAFEİN
ABD Çay Uzmanları Kurulu dönen masa ve stratejik noktalara yerleştirilmiş tükürük hokkalarıyla New York Kadınlar Kulübü başkanı Lyonel Robinson'a çay tatmayı gösteriyor; yıl 1954. Kurul, bu yudumlama -ve ardından geri tükürme- seanslarında ithal çayların federal kalite ve tat standartlarını belirliyordu. Müfettiş Robert H. Dick (Robinson'ın sağında), 1897'de kuruluşundan beri, kurula başkanlık eden üçüncü kişiydi. Ve sonuncusu da o oldu. Deneyimle demlenmiş Bay Dick, Kongre 1996'da çay kurulunu yürürlükten kaldırana kadar kurulun başında yer aldı. ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nden bir yetkili, "kurulun sonunun gelmesine pek kimse aldırmadı" diyor; öyle ki daireye protesto amaçlı tek tük "kartpostal" dışında hiç tepki gelmedi.
-Margaret G. Zackowitz
ŞUBAT 2005
LAPON BAYKUŞLARI
1920'lerde Amerika'nın birçok yerinde yol kenarlarında ilgi çekici yapılara rastlanıyordu. Bunlardan biri de, dönebilen kafası ve gece parlayan gözleriyle gerçek bir baykuşa benzeyen Los Angeles'taki "Hoot Hoot" adlı bu küçük dondurma dükkânıydı. Otomobil kullanımı yaygınlaşınca, bu yapılar yoldan geçen müşterilerin ilgisini çekmek için sattıkları mala göre şekil değiştirdi. Hoot Hoot'un sahibinin, dondurmalarını satmak için neden baykuş figürünü kullandığı bilinmiyor. Bu iş uzun süre önce sona erdi. Bugün dükkânın yerinde bir Meksika restoranı var.
-Margaret G. Zackowitz
MART 2005
AKIL
Tıp öğrencisi Edward Glik, dönemin, beynin haritalandırılması için kullanılan yöntemlerini denemek üzere hasta koltuğuna kendisi oturmuş. Fotoğrafın çekildiği 1949 yılında 2500 dolar değerinde olan EEG makinesi, Glik'in başına bağlı elektrotlardan geçen elektrik sinyallerini kaydederek beyin etkinliğini izliyor. Sinyaller önce sandalyenin üstündeki kutuya aktarılıyor, ardından amplifikatör (üstte, sağdaki) yardımıyla "cyrstograph"a -elektromanyetik daktilo- gönderiliyor. Bilimin sanatsal yönü burada devreye giriyor; altı kalem, Glik'in beyin etkinliğini gösteren çizgileri kağıda karalıyor. Günümüzde bu grafiklerin, deneklerin mutluluk derecesini belirlemekten epilepsi hastalığına tanı koymaya dek birçok konuda yardımı oluyor. Bu fotoğraf daha önce National Geographic'te hiç yayımlanmadı.
-Julie Hand
NİSAN 2005
KATİL BALİNALAR
Büyüklüğünden yaklaşık bir yaşında olduğu anlaşılan bu orcanın bedenindeki sıyrıklar büyük olasılıkla yakalanırken oluştu. Ağzına konan tahta parçası sayesinde görünen onlarca diş gelip geçenleri hayrete düşürdü. Fotoğrafın çekilmesinin ardından 70 yılı aşkın bir süre geçti ama günümüzde hâlâ katil balinalara "insanca" davranılmasını öngören uluslararası bir yasa bulunmuyor.
-Michal Levartovsky
MAYIS 2005
MERCAN RESİFİ
Renkli sualtı fotoğrafçılığının ilk örneklerinden biri, bir patlamayla başladı. Ocak 1927 sayısında yer alan makale için Florida'da deniz canlılarını
(üstteki Lachnolaimus maximus gibi) görüntüleyen ihtiyoloji uzmanı W. H. Longley ve Geographic fotoğrafçısı Charles Martin, otokrom yöntemiyle ilk sualtı fotoğrafını çekti. Sualtını aydınlatmak amacıyla dubaların üzerine yerleştirilen ve suyla temas ettiğinde patlayan magnezyum tozu (sağda)
"canlılar en iyi pozlarını verdiğinde sualtındaki fotoğrafçı tarafından ateşlendi".
Makalede, ortaya çıkan "kör ve sağır edici patlama"nın bazı dezavantajlarından da söz ediliyor. "Bir defasında 30 gram magnezyum tozu erken patlayınca Dr. Longley'in vücudunda ciddi yanıklar oluştu ve altı gün boyunca iş yapamaz hale geldi."
-Margaret G. Zackowitz
HAZİRAN 2005
ATEŞ VE SU
Bu genç kadın , 1943 yılı boyunca gününü, kendisinki o gün nasıl görünürse görünsün, bir tutam güzel saçla uğraşarak geçirdi. Washington Teknoloji Enstitüsü'ndeki işi gereği insan saçını inceliyordu. Ana öge olarak bu şaç tellerini kullanan higrometrelerle (nemölçer) -tellerin ne kadar uzayıp kısaldığına bakılarak -atmosferdeki nem oranı ölçülüyordu.
Ancak her saç tipi bu işleme uygun değildi. Üstteki fotoğraf için tutulan kayıtlara göre; "Saçların çoğu ABD'nin, İskandinav ırkının baskın olduğu kuzeyinden geliyor. Bir tutam gür, sarı saçın değeri ise yaklaşık 25 dolar".
-Margaret G. Zackowitz
TEMMUZ 2005
ÇİN'İN GÖRKEMLİ DONANMASI
National Geographic'in Kasım 1934 sayısına göre suların "muzip" gelgitlerle yükseldiği bir akşam Xiamen açıklarında demir atan denizciler, ertesi sabah kendilerini bir kayanın üstünde, tehlikeli bir biçimde dururken buldu. Çin denizciliği konusunda uzman Mark Stephen Mir, "Gemiler sık sık karaya oturur," diyor. "Ama pek azı bu kadar çarpıcı bir fotoğraf karesinde yakalanır."
Kâşif Zheng He'nin donanmasının bir parçası olan bu tür ahşap, düz tabanlı Çin tekneleri 600 yıl önce -hatta bugün de- Çin'in denizlerinde yol alıyordu.
-Beth Goulart
AĞUSTOS 2005
ALTERNATİF ENERJİ
Ford Syrtis için geliştirilen bu model araç, 1953 yılı için oldukça havalı görünüyordu. Fotoğrafta şirket tasarımcılarından birinin taslağını çizdiği arabanın en belirgin özelliği, tamponunun üzerindeki küçük deliklerden sızan yoğun far ışığıydı. Hiçbir zaman üretime geçilmedi ancak Syrtis, Ford'un 1957 Skyliner modeli için konsept aracı işlevi gördü. Aracın çelik tavanı bir düğmeyle açılıyor, 60 saniye süren mekanik bir bale gösterisiyle katlanarak özenle bagaja yerleşiyordu.
-Margaret G. Zackowitz
EYLÜL 2005
ROOSEVELT SAFARİDE
Theodore Roosevelt 1909'da ABD Başkanlığı görevi sona erdikten kısa bir süre sonra Afrika'ya gitti. Smithsonian Enstitüsü'ne yabanıl hayvanlardan oluşan "güzel bir koleksiyon" sözü vermişti. Enstitüden maddi yardım talep ettiği mektubunda, "Ben asla zevk için öldüren bir kasap değilim" diye yazsa da gezi sırasında binlerce hayvan öldürüldü ve Roosevelt üstteki fotoğrafın yer aldığı Ocak 1911 sayısında "zaferlerini" yazdı.
-Margaret G. Zackowitz
Roosevelt o güne dek gerçekleştirilen en büyük safarilerden birinde vurduğu
bir gergedanla poz veriyor.
KERMİT ROOSEVELT
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)
Donanım forumu - Byte Hesaplayıcı - Notebook tamir Beşiktaş - beşiktaş bilgisayar servisi - beşiktaş bilgisayar servis - beşiktaş notebook servisi - beşiktaş servis - Beşiktaş Kamera Kurulumu - |
Yer imleri