Yeni çıkan kitap, kurumların teknolojiye bakış açılarını ve iş modellerini temelden değiştirmeleri gerektiğini belirtirken aynı zamanda uç teknolojilerin yarattığı yeni ekonomik potansiyeli de gözler önüne seriyor


Šibenik, Hırvatistan– 12 Haziran, 2019 – Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi olan Aruba’nın çıkardığı yeni kitaba göre önümüzdeki beş yıl, gelişen teknolojilerin kullanıcı deneyimini iyileştirmek, iş modellerini dönüştürmek ve yeni gelir fırsatları yaratmak için uç teknolojilere doğru bir geçişe sahne olacak.

Aruba’nın Fast Future iş birliğiyle hazırladığı Uç Teknolojilerde Fırsat: 2025’e Doğru Giderken Değişim, Zorluk ve Dönüşüm (Opportunity at the Edge: Change, Challenge, and Transformation on the Path to 2025) kitabı, uç teknolojilerle beraber, networke bağlanan kullanıcı verilerinin işlenip, analiz edilmesinin hem müşteri hem de çalışan deneyiminde devrim yaratacağını anlatıyor. Böylece, daha dinamik, tepkisel ve kişiselleştirilmiş iş modelleri yaratılacak ve hatta tamamen yeni oluşan sektörlerin büyümesi ivmelenecek. Kitap aynı zamanda, işletmelerin bu fırsatları değerlendirmek için olabildiğince geniş çapta stratejik, yapısal ve liderlik dönüşümüne girişerek, temel değişiklikleri benimsemeleri gerektiğini savunuyor.

Aruba’nın Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’dan sorumlu Başkan Yardımcısı Morten Illum’un kitap hakkındaki yorumu şöyle: “Bu kitap, gerekli organizasyonel değişiklikleri yapmaya niyetli şirketlerin, uç teknolojileri kullandıkları takdirde büyük bir ticari fırsatla karşı karşıya olduklarını gösteriyor. Uç teknolojiler, şirketlerin hem çalışan hem de müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılama, hizmet verme ve anlama konusunda çarpıcı bir değişimi temsil ediyor: Dinamik, hazır ve kişiselleştirilmiş hizmetlerden meydana gelen bir dünya.”


Ana tema ve bulgular

Kitap, önümüzdeki üç-beş yıl içerisinde uç teknolojiler tarafından sunulacak olasılıkları geniş bir yelpazede ele alıyor. Dünya genelinde öncü 19 CIO, teknoloji liderleri, sektör uzmanları ve 200 fütürist düşünürden gelen içgörülere kitapta yer veriliyor. Değişime öncülük eden uç teknolojileri, kullanım senaryoları, yaratılan iş fırsatları ve kurumların bundan nasıl avantaj sağlayacağına yönelik yöntemler araştırılıyor. Ortaya çıkan temel bulgular şunlar:


Uç teknolojiler, endüstri dönüşümünün kilit unsuru:
Uç teknolojiler, insanların, uygulamaların ve nesnelerin bir araya gelmesiyle modern dijital deneyimlere olanak sağlamak ve bunlardan yararlanmak için tasarlandı. Bu, müşteri ve ekosistem ortaklarının, çalışanlar ve müşteriler için “deneyimler” oluşturmalarına yönelik aksiyon alınabilir iç görüleri benimsemelerine olanak sağlıyor. Böylece, çeşitli sektörlerdeki işletmeler ve kurumların, tüketicilere ve son kullanıcılara yeni ve kapsayıcı deneyimler sunmaları için veri ve içgörüden yararlanması mümkün kılınıyor. Eğitimden perakendeye, sağlıktan hizmete kadar birçok sektörün günümüzde nasıl hareket edeceğinin yeniden planlaması sağlanıyor. Konum bazlı mobil işleyiş, dijital destekli hasta bakımı, kullanıcı öncelikli toplantı odaları gibi deneyimler, kurumlara rekabet avantajı sağlayabilir.
2025’e kadar her üç işletmeden biri, uç teknolojileri kullanarak kişiselleştirmeyi yaygın hale getirecek: Araştırmaya göre, katılımcıların büyük bir çoğunluğu (yüzde 67’si), önümüzdeki beş yılda işletmelerin üçte birinin uç teknolojiler kullanarak “yaygınlaştırılmış kişiselleştirme” yaratacağını düşünüyor. Uç teknolojiler, sınıftan ofise, perakende mağazalardan büyük etkinlik alanlarına kadar kişiselleştirilmiş hizmetler sunarak, kullanıcı beklentilerine anında cevap verip, kişiselleştirilmiş deneyimler sağlayacak.
Uç teknolojilerden yeni kazanımlar elde edilecek: Yerelleştirilmiş ürünler, hizmetler ve fiyatlandırma (katılımcıların yüzde 52’si), gerçek zamanlı iyileştirilmiş pazar öngörüleri (yüzde 50), geliştirilmiş müşteri ve kullanıcı memnuniyeti (yüzde 48) ve daha hızlı ürün ve hizmet inovasyonu (yüzde 47) yeni kazanımlar arasında yer alıyor.


Uç teknolojilerde fırsatlar

Uç teknolojiler, müşteriyi anlayarak ve veriyi onların ihtiyaçlarına göre kullanarak, ekonominin tüm yönlerinde sektörler için dönüştürücü fırsatlar yaratacak:

● Sektör her yerde ve her zaman dönüştükçe, üç boyutlu hologramla perakendede müşteriye özel dikim mümkün olabilecek
● Okullar ve üniversiteler uç teknolojileri kullanarak, her öğrencinin kavrama ve konfor seviyesine uyum sağlayacak sınıf ortamı yaratacak, böylelikle öğrencilerin performansını, güvenini ve zihinsel sağlığını iyileştirebilecek
● Nesnelerin İnterneti sensörlerinden sürekli bir şekilde akan hasta raporlamaları kullanan hastaneler, gerçek zamanlı tanı konulmasını, sağlık profesyonellerinin daha verimli ve etkili sağlık hizmeti verebilmesini sağlayacak
● İnternete bağlı araçlarla donatılmış iş yerleri, dünyanın herhangi bir yerinden bağlanacak bir cihazla uyum içerisinde çalışacak; böylece ofisteki çalışanlarla dünyanın herhangi bir yerindeki çalışan aynı erişim ve işlevselliğe sahip olacak.

Bu değişimler, gelişmekte olan iş alanları ve gelir modelleriyle desteklenecek: örneğin yüz tanıma ya da biyometrikle yapılan ödeme yöntemleri (katılımcıların yüzde 70’i tarafından vurgulandı), müşterilerden Nesnelerin İnterneti vasıtasıyla elde edilen verilerle yapılan ticari uygulamalar (yüzde 67), anbean yapılacak üstün kişiselleştirilmiş teklifler (yüzde 63), talep bazlı ve lokasyon bazlı fiyatlandırma (yüzde 55), gıda ve giyim gibi her gün yapılan satın alımlar için abonelik modelleri (yüzde 52) gibi.


İşletmeler avantaj elde etmek için uyum sağlamak zorunda

Uç teknolojiler her ne kadar kayda değer fırsatlar sunsa da, pek çok şirket bu konuda hızlıca harekete geçmiş değil. Üstelik, bu teknolojileri basitçe uygulamak yeterli olmayacak; şirketler, uç teknolojilerin sunduğu fırsatlardan avantaj elde etmek için iş stratejilerini yeniden gözden geçirmek zorunda. Kitaba göre işletmelerin, aşağıda verilen bulguları baştan ele almaları gerekiyor:

Daha ilerlemeci, deneysel bir yaklaşıma kucak açın: Çalışmaya katılanların büyük bir çoğunluğu, işletmelerin uç teknolojileri kavrayacak iş stratejileri benimsemesi gerektiğini düşünüyor (yüzde 64). Bu, uç teknoloji cihazlarının kendi kendine karar almasını (yüzde 60), daha akıllı deneyimler geliştirmek için üst düzey destek ve liderliği (yüzde 53), uç teknoloji uygulamalarının iş modellerine ve çözüm odaklı tasarımı denemeye istekli olmalarını (yüzde 53) içeriyor.
Yatırım, eğitim ve müşteri ihtiyaçlarına odaklanma: Uç teknoloji uygulamalarından elde edilen kazanımlarla müşteri ihtiyaçlarını tanımlamak (yüzde 50), uygun yatırım fonlarının tahsis edilmesi (yüzde 42) ve potansiyel uç teknoloji kullanımını tespit ve belirlemeye yarayan eğitimler sunmak (yüzde 45).
Gittikçe artan güvenlik endişelerini ele almak: İşletmeler, her geçen gün daha fazla internete bağlanan cihaza ev sahipliği yapan networklerinin güvenlik sorunlarını ele almalı. Bu, potansiyel riskler barındıran networkteki binlerce noktayı (yüzde 82), güvenlik zafiyeti içerip içermediği belli olmayan cihazları (yüzde 67), ses ya da biyometrik tanımanın hack’lenmesi (yüzde 62) ve zayıf kurulumlu Nesnelerin İnterneti cihazları ve sensörlerinden meydana gelen güvenlik endişelerini (yüzde 62) içeriyor.

Fast Future CEO’su Rohit Talwar konu hakkında şunları söylüyor: “Uç teknolojilerin fırsatlarına erişmek için, şirketlerin hem yapısal hem de stratejik değişikliklere sürüklenecek zihniyet değişimi geçirmesi gerekiyor. Uç teknolojiler yolculuğunda liderler sorumluluğu üstlenmeli; IT ekibi ile el ele çalışmalı, açık teknoloji seçeneklerini takip etmeli, çalışanları, müşterileri ve paydaşlarıyla sürekli diyalog halinde olmalı. Net bir şekilde tanımlanmış hedeflerle, proaktif proje sahipleriyle ve buna özel ayrılmış kaynaklar ile yapılacak deneylerin, izlenecek en iyi yol olması muhtemel.”

Son olarak Aruba’nın Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’dan sorumlu Başkan Yardımcısı Morten Illum: “İşletmeler, uç teknolojilerin sunduğu fırsatlar konusunda heyecanlı olmalı; fakat, buna ulaşmak için geçirecekleri değişimin boyutunu da hafife almamalılar. Buna, uç teknolojilerin dayatacağı büyük taleplere ve oluşabilecek güvenlik zafiyetlerine dayanacak kadar sağlam ve esnek bir network altyapısının uygulanması da dahil. Gelecekteki değişimin hızı ve belirsizliği göz önüne alındığında, uç teknoloji stratejilerinin zaman içinde uyum sağlama ve evrilme esnekliğini sağlayacak açık teknoloji ekosistemine dayandırılması esas.” dedi.

Kitabın tamamını okumak için: www.arubanetworks.com/ebook/opportunity-at-the-edge/