Sabah Gazetesi Haber Merkezi: 6- Kuzey Irak’taki Şengal’de 250 kişinin öldüğü bombalı saldırıyı üstlendiniz. Bu saldırıyı üstlenecek gerçekçi bir deliliniz var mı? Eğer bu konuda iddialı iseniz Sınır ötesi bombalı saldırı yapabilecek gücü nereden buldunuz? Şengal’i nasıl seçtiniz?
TİB Militanı M. E. Cevap (6): Komutanımız Savaşan Atsız'ın sözleriyle özetlemek gerekirse, "Gücümüzü kutsal Türk Devleti'ni kuran asil Türk Irkı'ndan alıyoruz". Türk İntikam Birliği yurdun dört bir tarafında yer altı örgütlenmelerini tamamlamış durumdadır. Türk İntikam Birliği'ne bağlı gönüllülerin fedakarlıkları sayesinde dünyanın her bölgesinde operasyonel anlamda seçkin kadroya ve üçüncü dünya harbinin patlak vermesi durumunda bile kutsal Türk Devleti'ni yaşatmak için kullanabileceğimiz silah, mühimmat ve maddiyata sahip durumdayız. Irak’ın kuzeyin de gerçekleştirdiğimiz eyleme tanık olan bizzat gözlemleyen Irak Türkmen Cephesine bağlı soydaşlarımız bulunmaktadır. Eyleme tanıklık eden Türkmen soydaşlarımızın can güvenliğini tehlikeye sokup, ortaya delil sunma adına afişe etme niyetinde değiliz. Şengal’i şeçmemizin nedeni, büyük çapta bir bombalı eylem neticesinde bölgede Türkmen soydaşlarımızın bu saldırıdan etkilenmemesi amacı güdülmüştür. Şengal demografik yapı itibariyle zamanla tamamen Kürtleştirilmiş bir bölgedir. Bu doğrultuda düşman kitlenin bertaraf edilmesi için bu tür bir eylemi gerçekleştirdik. Demografik yapının karışık olduğu illerde nokta operasyonları gerçekleştirmekteyiz.
Sabah Gazetesi Haber Merkezi: 7- Çok sayıda kişiye ölüm tehdidinde bulunduğunuz yazılıyor. Doğru mu? Doğru ise insanları tehdit ederek hangi amaca ulaşmak istiyorsunuz? Ölüm tehdidi sizce meşru bir yöntem midir?
Savaşan Atsız, Cevap (7): Teşkilatımız tarafından kara listeye eklenmiş yani ölüm listesine girmiş imha edilmesi gereken öncelikli Türk düşmanlarını tehdit ettiğimiz doğrudur. Bir şahıs için en kolay ölüm farkına varmadan veya az acı çekerek bu dünyadan uzaklaşmaktır. Kara listede bulunan şahısların bu kadar kolay bir ölümü tatması bizim açımızdan uyun bir ölüm değildir. Tehdit edilen şahsın ölüm anına kadar eski bir tabirle diken üstü kalması yaşadığı son günlerde, Türk Irkı’na karşı yaptığı ihanetlerin muhasebesini yaparak son günlerine varana kadar rahat bir uyku çekip zevki sefa içinde yaşaması yerine, Nihal Atsız Ata’nın deyimiyle ‘Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur’ fikriyatını algılayıp manevi olarak acı içinde ölüme doğru yelken açması tercihimizdir.
Sabah Gazetesi Haber Merkezi: 8- İnternet sitenizde özellikle Kürt ve Ermenileri düşman olarak gördüğünüz belirtiliyor. Bunun yanı sıra Gürcü, Laz, Çerkez, Pomak, Lezgi ve Türk ırkı dışındaki tüm etnik grupları düşman olarak görüyor ve Türkiye’yi terk etmeye çağırıyorsunuz. Tüm bu gruplara neden düşmansınız?
Savaşan Atsız, Cevap (8): Türkiye adı üstünde Türklerin yurdu Türklerin vatanı anlamındadır. Türk tarihi iyi incelendiğinde istisnasız bütün toplulukların, Türklüğün varlığını ortadan kaldırmak için yaptıkları yüzlerce ihanetlere rastlanır. Şu an etkisiz konumda olan, Türk nüfusuna oranla düşük konumda olan toplulukların gelecekte Türklüğe ihanet etmeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur. Öncelikli iç düşman sıralamamızda olan Kürtlerin nüfus oranına diğer toplulukların erişmesi durumunda ihanetler zincirinin uzayacağına hiç şüphe yoktur. Bu sebeple, ölmek ve öldürmek bizim için şeref Türk harici herkes vurulacak hedef!
Sabah Gazetesi Haber Merkezi: 9- Irkçı mısınız? Irkçılığın bir suç olduğunun farkında mısınız?
Savaşan Atsız, Cevap (9): Türk Irkçılığının suç kapsamında değerlendirilmesi bize göre yanlış bir değerlendirmedir. Irk kelimesinin öz Türkçe karşılığı Soy’dur. Türk Irkçılığının (Soyculuğunun) başlıca esasları Türk soy’unu koruma, Türk dilini muhafaza ederek dilde özleşmenin sağlanması diğer bir tabirle arınmış Türkçeciliğin güdülmesi, Türk örfünün, adetinin, töresinin, geleneklerinin ve Türk savaş kültürünün yaşatılması bu doğrultuda bütün düşman unsurların imha edilmesini gerektirir. Irkçı, Turancı, Atatürkçüler olarak bu bağlamda Irkçıyız. Türk Irkçısı olmak büyük bir şereftir.
Sabah Gazetesi Haber Merkezi: 10- TİBT’in nihai amacı nedir?
Savaşan Atsız, Cevap (10): Nihai amacımız, Türkçü düşüncenin bütün Türk coğrafyalarını sarması ve her alanda Türkçü düşüncenin hakim kılınması bu doğrultuda bütün Türk yurtlarının yabancı kanlılardan arındırılmasını sağlayarak Türk yurtlarının tek çatı altında toplanması bu eksende Türk Natosu’nun inşası diğer bir tabirle Turan Ordusu’nun kurulmasıyla başta Amerika, Rusya, Çin olmak üzere bu ülkelere karşı Askeri güç kullanımı ile bu ülkelerin dizginlenmesiyle Türk Irkı’nın dünya hakimiyetini tesis etmektir.
Sabah Gazetesi Haber Merkezi: 11- Savaşan Atsız TİBT başkanı mıdır? Gerçekten bu kod adlı bir kişi bulunuyor mu?
TİB Militanı M. E. Cevap (11): Komutanımız Savaşan Atsız TİBT’nın başkanıdır. Diğer bir cevapta belirttiğimiz gibi TİBT’nı kuran genel başkanımız Savaşan Atsız’dır. Komutanımızın kullandığı kod adı Savaşan Atsız’dır. TİBT’na bağlılık yemini eden bütün soydaşlarımıza kod adları verilmekte ve bu adla anılmaktadır.
Sabah Gazetesi Haber Merkezi: 12- Atatürk’ü ve Nihal Atsız’ı ata olarak nitelendiriyorsunuz? Kendinize kimleri fikir babası olarak alıyorsunuz? Ünlü Türkçü düşünür Ziya Gökalp’in Kürt kökenli olduğu söylenir, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Savaşan Atsız, Cevap (12): Ulu Kök Tengri’nin yeryüzüne gönderdiği son elçi Ulu Başbuğ Atatürk, geçen yüzyılda Ulu Tengri’nin yeryüzüne gönderdiği son başbuğ’dur. Ulu Başbuğ Atatürk, gelmiş geçmiş en büyük Türkçüdür. Ulu Başbuğ Atatürk, binlerce yıllık Türk ülküsü olan Türkçü düşünceyi fikirsel boyuttan pratiğe taşıyarak hareket Türkçülüğünün nasıl pratikte uygulanabilirliğini Kutsal Türk Devleti’ni kurarak göstermiştir. Kutsal Türk Devleti’nin kuruluş felsefesi tamamen bir milli devlet yapılanmasıdır. Bu Yapılanma Türkçülük ekseninde geliştirilmiş ve öze dönüş hareketi başlatılmıştır. Ulu Başbuğ Atatürk’ün hız verdiği Türk Devrimi diğer tabirle Türkçü Devrim, Ulu Ata’nın ömrünün yetmediği için tamamlanamamıştır. 1938’den sonraki süreçlerde Türkçü düşünceyi fikirsel bazda ele alan Nihal Atsız Ata, Türkçü düşüncenin kitlesel harekete dönüşmesi için ömrünün sonuna kadar bu kutlu ülkünün bayraktarlığını yaparak Türk ırkı’nın gönlünde Ulu Başbuğ Atatürk’ten sonra taht kurmuştur. Biz Türkçülerin yolu Ulu Başbuğ Atatürk’ün ve takipçisi Nihal Atsız Ata’nın yoludur.
Ziya Gökalp’in kökeni Diyarbakır Türkmenlerine dayanır. Ziya Gökalp’in Türk ırkı’na mensup oluşu hususunda Türkçülerin en ufak bir şüphesi yoktur. Ziya Gökalp’in Diyarbakır ilinden gelişi ve Türkmen oluşu bazı Kürtçü çevreleri rahatsız ettiği için ona bu yakıştırma yapılmaktadır. Çünkü onların tezlerine göre Türkiye’nin doğusunda Türk yok bu saçmalıktan öteye geçmeyen tezler ile kürtlerin nüfus oranlarını rakamsal olarak şişirmekteler. Örneğin kürtlerin söylemlerine bakıldığında Türkiye genelinde 20 milyon olduklarını iddia ederler. Bu iddia hiçbir bilimsel araştırmaya dayanmayan tamamen ideolojik saplantılarla şişirilmiş suni rakamlardır. Türkiye’nin demografik yapısını gösteren haritaları incelediğimizde kürt nüfusunun melezleriyle birlikte 6.5 milyonu geçmediği alenen ortaya çıkmaktadır. Sözün özü Ziya Gökalp’in kökeni ile ilgili hiçbir temel dayanağı olmayan iftiralara karşı en iyi verilecek cevap Ziya Gökalp’in kendi yazdığı bir şiirde kanca Türk olduğunu belirten bir dörtlüğü Ziya Gökalp hakkında ileri geri konuşan vasıfsız desteksiz şahsiyetsizlerin yüzlerine tokat gibi vurmak gerekir.
Türklük, hem mefkûrem, hem de kanımdır:
Sırtımdan alınmaz, çünkü kürk değil!
Türklük hadimine 'Türk değil! ' diyen
Soyca Türk olsa da 'Piçtir', Türk değil.
Ziya GökAlp
Yer imleri